İzlanda’nın ikinci büyük yanardağı Bardarbunga’nın patlama eşiğinde olduğu belirtiliyor. İzlanda Meteoroloji Ofisi’ne (IMO) göre yanardağda beş saat içinde 130 deprem meydana geldi. Bu durum, patlama ihtimalinin güçlü bir işareti olarak değerlendiriliyor.
İzlanda’nın en büyük buzul tabakası olan Vatnajökull’un altında yer alan Bardarbunga en son 2014-2015 yıllarında patladı. O dönemdeki patlama büyük miktarda kükürt dioksit salınımına neden oldu ve hava kalitesini etkiledi. Ancak, volkanik kül miktarı az olduğu için uluslararası uçuşlara ciddi bir etkisi olmadı.
IMO’nun açıklamasına göre, Bardarbunga’daki son depremler magmanın birikiminden kaynaklanan basınç artışına işaret ediyor. Salı günü saat 06.00 UTC’de başlayan depremler, sabah saat 09.00’a kadar yoğun şekilde devam etti. En güçlü deprem, 5.1 büyüklüğünde ölçüldü. Bu büyüklükteki depremler küçük hasarlara yol açabilir.
İsveç’teki Uppsala Üniversitesi’nde petrolog ve jeokimya profesörü olan Valentin Troll, “Bardarbunga’daki hareketlilik, uzun yıllardır süregelen sistem enflasyonunun bir sonucu. Bu, yeni bir patlamanın habercisi olabilir” dedi. Ancak bu tür deprem kümelerinin her zaman patlamayla sonuçlanmadığını ve kesin konuşmak için henüz erken olduğunu belirtti.
Bardarbunga ’nın patlaması durumunda, 2014-2015 yıllarındaki gibi izole bir patlama ya da buzul altı bir patlama gerçekleşebilir. İkinci durumda, magma ve buzul suyu etkileşimi buhar patlamalarına yol açabilir ve bu durum daha tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
İzlanda, Mid-Atlantic Ridge adı verilen tektonik plaka sınırında yer aldığı için sık sık depremler ve volkanik patlamalar yaşıyor. Aynı zamanda bir manto sütununun üzerinde bulunması, yüzeye çıkan sıcak, erimiş kayaların sıklığını artırıyor.
Bardarbunga’daki hareketlilik, 2010 yılında Eyjafjallajokull yanardağının patlamasıyla Avrupa’da yaşanan büyük seyahat kaosunu hatırlattı. O dönem devasa bir kül bulutu, Avrupa’daki uçuşları neredeyse bir ay boyunca aksatmış, 10 milyon yolcu etkilenmişti.
Eğer Bardarbunga patlarsa, geçmişte olduğu gibi bölgedeki yerel seyahatler ve hava kalitesi etkilenebilir. Ancak, Eyjafjallajokull gibi geniş çaplı bir kül bulutu oluşması durumunda, Avrupa genelinde uçuşlarda ciddi aksamalar yaşanabilir. Bu durum, havayolu şirketleri ve turizm sektörü için büyük bir tehdit oluşturuyor.