Almanya’da yaklaşık 17 milyon insan yalnız yaşıyor. Bu, ülkedeki her beş kişiden birine denk geliyor. Wiesbaden’deki Federal İstatistik Dairesi’nin (Destatis) verilerine göre, bu oran nüfusun yüzde 20,6’sına karşılık geliyor. Yalnız yaşayanların sayısı son 20 yılda yaklaşık yüzde 22 artarak dikkat çekici bir yükseliş gösterdi. 2004 yılında bu sayı 14 milyon civarındayken, o dönemde yalnız yaşayanların oranı yüzde 17 olarak kaydedilmişti.
Yalnız yaşayanlar sadece yaşlılar değil. 25-34 yaş aralığındaki genç yetişkinlerde de yalnız yaşama oranı yüzde 28 ile ortalamanın üzerinde. Kadınların yalnız yaşama oranı (yüzde 21), erkeklerden (yüzde 20) biraz daha yüksek. Bu farkın en önemli nedeni, erkeklerin kadınlara kıyasla daha erken yaşta hayatını kaybetmesi.
Almanya, yalnız yaşayan bireylerin oranı bakımından Avrupa Birliği ortalamasının (yüzde 16,2) oldukça üzerinde yer alıyor. Sadece Litvanya (yüzde 27), Finlandiya (yüzde 26), Danimarka (yüzde 24), Estonya ve İsveç (yüzde 22) Almanya’dan daha yüksek oranlara sahip. En düşük oranlar ise Slovakya (yüzde 3,5), İrlanda (yüzde 8) ve Polonya’da (yüzde 9) görülüyor.
İstatistiklere göre yalnız yaşayanlar, yoksulluk riskine daha fazla maruz kalıyor. 2024 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na göre, yalnız yaşayan bireylerin yüzde 29’u yoksulluk riski taşıyor. Bu oran, genel nüfustaki yüzde 15,5’lik oranın neredeyse iki katı. 65 yaş ve üzerindeki bireylerin yüzde 34’ü tek başına yaşarken, 85 yaş üstü bireylerde bu oran yüzde 56’ya çıkıyor.
Aynı zamanda bu durumun sosyal eşitsizliğin arttığını da gösterdiğini belirten Aşağı Saksonya Yoksullukla Mücadele Konferansı Genel Sekreteri Fabian Steenken, “Yoksul olan daha sık yalnız yaşıyor ve sistematik olarak dışlanıyor” ifadelerini kullandı.
