Angela Merkel... Kızlık soyadı Kasner olan Angela Dorothea, 17 Temmuz 1954 tarihinde Almanya Federal Cumhuriyeti’nin (BRD) Hamburg kentinde dünyaya geldi. Annesi Herlin Kasner öğretmen (İngilizce-Latince), babası Horst Kasner Protestan Kilisesi papazıydı.
Angela Dorothea daha birkaç günlükken babasının görevi nedeniyle aile, Hamburg’dan eski Doğu Almanya olarak bilinen Alman Demokratik Cumhuriyeti’nin (DDR) Brandenburg eyaletine bağlı Quitzow köyüne taşındı.
1957 yılında da Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin Templin kentine yerleşti.
Angela Dorothea ilk ve orta öğrenimini Templin’de tamamladı.
Liseyi bitirdikten sonra Leipzig’deki Karl-Marx Üniversitesi’nde fizik öğrenimi gördü.
Öğrenciyken tanıştığı Ulrich Merkel ile 1977 yılında evlenip 1982 yılında boşandıkları halde, Angela Merkel soyismini değiştirmedi.
Daha sonraki yıllarda Berlin-Adlershof’taki Doğu Almanya Bilimler Akademisi’nin Fiziksel Kimya Merkez Enstitüsü’nde öğretim üyesi olarak çalıştı.
Doktorasını da yaptı.
Politikaya ilgi duymadığı halde, Angela Merkel de birçok Doğu Almanya vatandaşı gibi, Batılıların “utanç duvarı”, Doğuluların “Faşizme geçit yok duvarı” olarak niteledikleri Berlin Duvarı’nın yıkılması ve iki Almanya’nın birleşmesi yolunu açan 1989 yılındaki “kansız devrim” sonrası kendisini politikanın içinde buluverdi.
Demokratik Hareket- Atılım’da (DA) aktif görev aldı.
Eski Doğu Almanya’da ilk ve son kez 18 Mart 1990 tarihinde yapılan özgür seçimlerle göreve gelen Başbakan Lothar de Maiziere, Angela Merkel’i Hükümet Sözcü Yardımcısı yaptı.
Ben o dönemde Hürriyet’in Bonn temsilcisiydim.
Angela Merkel’i televizyon ekranlarında ilk kez gördüm o günlerde.
HELMUT KOHL ‘KIZ ÇOCUĞUM’ DEDİ
İki Almanya 3 Ekim 1990 tarihinde resmen birleştikten sonra 2 Aralık 1990’da yapılan ilk genel seçimlerde, CDU milletvekili olarak Federal Meclis’e girdi Merkel.
1982 yılından beri Batı Almanya’nın başbakanlığını yapan CDU lideri Helmut Kohl, “Mein Maedchen” (Kız çocuğum) dediği Angela Merkel’e yeni kabinede Federal Aile ve Gençlik Bakanı olarak görev verdi.
1994-1998 yıllarında da Federal Çevre, Doğa Koruması ve Reaktör Güvenliği Bakanı olarak görev yaptı.
1998 yılında yapılan genel seçimleri SPD ile Yeşiller’in kazanması üzerine başbakanlık koltuğunu SPD’li Gerhard Schröder’e devretmek zorunda kalan Helmut Kohl, CDU liderliğini bırakınca yerine 7 Kasım 1998’de Wolfgang Schaeuble geçti.
Angela Merkel de aynı gün CDU Genel Sekreteri seçildi.
Erkeklerin hâkim olduğu CDU’da bu bir ilkti.
CDU’lu “İlk kadın Genel Sekreter…”
Aynı günlerde CDU’da “bağış skandalı” ortaya çıktı.
Yıllarca CDU Genel Başkanı olarak da görev yapan Helmut Kohl, “Kendilerine şeref sözü verdim” diyerek bağışta bulunanların isimlerini açıklamamakta diretti.
İşte o günlerde CDU’nun “İlk Kadın Genel Sekreteri” Angela Merkel’in, günlük gazetelerden Frankfurter Allgemeine Zeitung’da (FAZ) bir makalesi yayımlandı.
Merkel bu makalede “Parti kendi ayakları üzerine yürümeyi öğrenmeli, kendisine güvenmeli, kendisini çoğu kez ‘savaş atı’ olarak niteleyen Helmut Kohl gibiler olmadan da gelecekte politik rakiplere karşı mücadele edebilmeli. Parti reşit olan birileri gibi evden ayrılıp kendi yolunda gidebilmeli” satırlarına yer verdi.
Tabii bu yaklaşımı yüzünden Merkel’i “baba katili” olarak niteleyenler bile oldu.
Parti bağışı skandalına adı karışan Wolfgang Schaeuble’nin de istifa etmesi üzerine 10 Nisan 2000’de Angela Merkel CDU Genel Başkanı seçildi.
Bu da bir ilkti.
CDU’da “İlk kadın Genel Başkan…”
Asıl ilk 18 Eylül 2005 tarihinde yapılan genel seçimlerden sonra yaşandı.
‘KİLİSEYİ KÖYDE BIRAKALIM…’
Seçimlerden en güçlü parti olarak çıkan CDU/CSU’nun başbakan adayı Angela Merkel’e başbakanlık yolu açıldı.
Seçim akşamı SPD’li Başbakan Gerhard Schröder, “Kiliseyi köyde bırakalım. Gerçekten benim partimin bu durumda Bayan Merkel’in ‘Ben Başbakan olmak istiyorum’ önerisine destek vereceğine, uzlaşacağına inanıyor musunuz?” demesine rağmen, 22 Kasım 2005 tarihinde, CDU/CSU ile SPD büyük koalisyon hükümetini kurarak Angela Merkel, başbakanlık koltuğuna oturdu.
Bu da bir ilkti…
Almanya’nın “ilk kadın Başbakanı…”
Almanya’nın “ilk Doğu’lu Başbakanı…”
Hem CDU liderliği hem de başbakanlığı döneminde Angela Merkel’le birkaç kez söyleşi yaptım.
Türkiye’ye yaptığı resmi ziyarette devlet uçağında kendisine eşlik ettim.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyeliğine mesafeli yaklaşsa da, Almanya’da yaşayan Türklere Almanya’nın da Almanların da çok şey borçlu olduğunun altını hep çizdi.
Görevi boyunca ciddi krizler yaşandı.
Ama dünya genelinde yaşanan mali krizi, Avrupa Birliği’ndeki Euro krizini, enerji krizini, Covid-19 salgınını Almanya’nın yara almadan atlatmasında Şansölye Merkel etkin rol oynadı.
Avrupa’da olduğu gibi dünya politikasında da “güvenilen bir politikacı” oldu.
2021 yılındaki genel seçimlere katılmayacağını 2018 yılında ilan eden ve başbakanlık koltuğunu 8 Aralık 2021’de SPD’li Olaf Scholz’a devreden “ilklerin kadını” Angela Merkel, yaşamının ilk 35 yılını sosyalist Doğu’da, ikinci 35 yılını da özgür Birleşik Almanya’da geçirdi.
İşte “ilklerin kadını” Angela Merkel, hafta ortasında 70’ine girdi.
