Her ne kadar Almanya’da CDU/CSU ile SPD arasında uzlaşmaya varılan koalisyon sözleşmesi daha imzalanmasa da partiler arasında bakanlıklar şimdiden paylaşıldı. CDU’ya 7, SOD’ye 7 ve CSU’ya 3 bakanlık verildi. Ve 60 yıldan bu yana ilk kez Almanya’da CDU’lu bir Dışişleri Bakanı’na görev alma yolu yeniden açıldı.
Evet… Almanya’nın 7’nci Başbakanı SPD’li Gerhard Schröder değil, aynı isimli CDU’lu Gerhard Schröder, 1961-1963 yıllarında Almanya’nın ilk CDU’lu Başbakanı Konrad Adenauer, 1963-1966 yıllarında da aynı partili Ludwig Erhard döneminde Federal Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı. Daha sonraki yıllarda CDU/CSU toplam 35 yılı aşkın süre iktidarda kaldığı halde CDU’lu veya CSU’lu hiçbir politikacı Dışişleri Bakanı olarak görev almadı.
Konrad Adenauer (1951-1955), CDU’lu Heinrich von Brentano (1955-1961), SPD’li Willy Brandt (1966-1969), FDP’li Walter Scheel (1969-1974), FDP’li Hans Dietrich Genscher (1974-1992), SPD’li Helmut Schmidt (Eylül-Ekim 1982), FDP’li Klaus Kinkel (1992-1998), Yeşiller’li Joschka Fischer (1998-2005), SPD’li Frank-Walter Steinmeier (2005-2008), FDP’li Guido Westerwelle (2009-2013), SPD’li Frank-Walter Steinmeier (2013-2017), SPD’li Sigmar Gabriel (2017-2018), SPD’li Heiko Maas (2018-2021) Federal Dışişleri Bakanı olarak görev yaptı.
2021 yılında göreve gelen Yeşiller Partili Annalena Baerbock da yeni bakanın gelmesini beklemekte.
İKİ İSİM ÖN PLANA ÇIKIYOR
Ve Almanya’da gözler CDU’lu şu 4 isme çevrildi…
Johann Wadepuhl (62), Armin Laschet (64), David McAllister (54), Norbert Röttgen (49). Kararı hiç şüphesiz Almanya’nın 10’uncu Şansölyesi olacak Friedrich Merz verecek. Tercihi de Merz yapacak.
Merz her ne kadar “Henüz kimin Federal Dışişleri Bakanı olacağı belli değil. Karar başbakan oylaması yapıldıktan sonra verilecek” dese de şimdiden iki isim ön plana çıkmaya başladı.
2021 yılındaki genel seçimlere kısa bir süre kala Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’le birlikte eyalet başbakanı olarak görev yaptığı Kuzey Ren Vestfalya’daki (KRV) sel felaketi bölgesine yaptığı ziyaret sırasında bir grupla sohbet ederken beklenmedik şekilde gülmesi nedeniyle Almanya Başbakanı olma hayalleri yok olup giden Armin Laschet’e, Aachen kent merkezinde 50 km. hız sınırına uymayıp otomobiliyle 100 km. hızla gittiğinin ortaya çıkması nedeniyle pek fazla şans tanınmamakta.
Oysa ki Türklere ve Türkiye’ye yakınlığı nedeniyle ‘Türken Armin’ (Türk Armin-Türklerin Armin’i) de denilen Armin Laschet, tam bir dış politika uzmanıdır.
Bir dönemler Avrupa Parlamentosu milletvekilliği de yapan Armin Laschet, yıllardır partisi CDU’da da ağırlıklı olarak dış politika yapmaktadır.
KİEV ZİYARETİNDE YANINDAYDI
1994 yılından beri Federal Meclis milletvekili olan Norbert Röttgen de dış politika uzmanıdır.
2014-2021 yıllarında Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı olarak görev yapmış, dünyanın çeşitli kesimlerinde politikacılarla dünyayı şekillendirmeye çalışmıştır.
Bazı çevreler, Friedrich Merz’in 2009 yılından beri Federal Meclis milletvekili olan ve son 4 yıldır CDU/CSU Meclis Grup Başkan Yardımcısı olan Johann Wadepuhl’a daha sıcak baktığı görüşünü savunuyorlar.
Friedrich Merz’in geçen yılın sonlarına doğru Ukrayna’nın başkenti Kiev’e yaptığı ziyarete Johann Wadepuhl’un da katıldığına dikkati çekerek bunun önemli bir sinyal olduğu görüşünde birleşiyorlar.
Ancak 2010-2013 yıllarında Aşağı Saksonya Eyalet Başbakanı olarak görev yapan ve 2014 yılından beri de Avrupa Parlamentosu milletvekili olan David McAllister de Federal Dışişleri Bakanlığı için adı geçen isimlerin başında gelmekte.
Hatta CDU Gençlik Kolları Genç Birlik (JU) Aşağı Saksonya McAllister’in Federal Dışişleri Bakanı olması için kampanya bile başlattı.
Berlin’de dünyaya gelen hem Alman hem de İngiliz vatandaşı olan İskoç kökenli McAllister, yıllardır dış politikayla yatıp kalkmakta.
İlişkileri ve bağlantıları da sağlam.
‘EN BÜYÜK ZORLUK TÜRK OLMASI DEĞİLDİ’
David McAllister’in makamında o dönemde Aşağı Saksonya Sosyal, Kadınlar, Aile Sağlık ve Uyum Bakanı olarak görev yapan Türkiye kökenli Aygül Özkan’la birlikte bir söyleşi yapmıştım.
Berlin doğumlu McAllister ile Hamburg doğumlu Aygül Özkan’a “Berlinli bir Eyalet Başbakanı, Hamburglu bir Bakan. Aşağı Saksonya’da kendinizi nasıl hissediyorsunuz?” diye sormuştum.
McAllister “Berlin’de doğdum ama orada büyümedim. Çocukluğumun büyük bölümünü Aşağı Saksonya’da geçirdim. Ama Aygül Özkan örneğinde olduğu gibi Aşağı Saksonyalılar, dünyaya açık ve ayakları yere basan insanlar. Aygül, Aşağı Saksonya’da çok çabuk kabullenildi, insanlar onu kalplerine yerleştirdi. Onun için en büyük zorluk Türk kökenli olmadı değildi, tam tersine Hamburglu olmasıydı” demişti.
