HABER MERKEZİ – Başkent Atina’dan Alman DLF Radyosu’na bağlanan Schnarrenberger, “Kamptan hangi izlenimlerle dönüyorsunuz?” sorusuna şu cevabı verdi: “Çok sarsıcı izlenimlerle. İçler acısı ve tam bir felaket.” “Tamamen üst üste, tıka basa dolu bir kamp. Moria, en fazla 3 bin kişi kapasiteli. Şimdi zeytinlikler arasında yabani bir kampa dönüşmüş. Bu yabani kampta plastik sığınaklar, barınaklar
“Tamamen üst üste, tıka basa dolu bir kamp. Moria, en fazla 3 bin kişi kapasiteli. Şimdi zeytinlikler arasında yabani bir kampa dönüşmüş. Bu yabani kampta plastik sığınaklar, barınaklar altında yaklaşık 15 bin kişi barınıyor. Feci bir hijyenik ve tıbbi şartlar altında yaşıyorlar.”
“En acil ihtiyaç tıbbi bir sağlık istasyonu kurulması. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNCHR) öyle arada bir ilaç dağıtmasıyla çözülecek bir iş değil bu.”
“Kampın yanına binlerce çocuğun, hamile kadınların ve sağlık durumu iyi olmayan insanların da aralarında bulunduğu bu 15 bin kişi için bir sağlık merkezi kurulmalı.”
Schnarrenberger, adada 85 bin kişinin yaşadığını, tek hastanenin de tıka basa dolu olduğunu, ada sakinlerinin de bundan olumsuz etkilendiğini söyledi.
Avrupa ülkelerinin buradaki mültecilerden belirli bir sayıyı paylaşması gerektiğini belirten eski Schnarrenberger, FDP Lideri Christian Lindner’in mültecileri Kuzey Afrika’ya yerleştirme planına da karşı çıktı.
Mültecilerin, Türkiye gibi AB’ye komşu ülkelerde kalmasını, bunun için AB’nin maddi destek vermesini öneren Schnarrenberger, “Burada Türkiye’ye çok önemli rol düşüyor. Türkiye’yle kolay olmasa bile müzakere edilebilecek her şey yapılmalı” dedi.
