Avrupa Birliği'nin devasa yeni bütçe teklifi, üye ülkeler arasında fırtınalar estiriyor. Özellikle Almanya'nın sert muhalefetiyle gündeme gelen bu finansal düzenleme, milyarlarca avroluk ek harcamaları ve dev şirketlerden alınacak yeni vergileri öngörüyor. Peki, bu kriz Avrupa'nın geleceğini nasıl şekillendirecek?
Avrupa Birliği Komisyonu’nun sunduğu 2028-2034 dönemi bütçe taslağı, Avrupa başkentlerinde büyük bir tartışma başlattı. Yaklaşık 2 trilyon avroluk bu dev bütçe, mevcut dönemden tam 700 milyar avro daha fazla harcama öngörüyor. Ancak bu artış, özellikle AB’nin en büyük ekonomisi ve bütçeye en çok katkı sağlayan ülkesi Almanya’dan sert tepki aldı. Almanya hükümet sözcüsü Stefan Kornelius, 16 Temmuz 2025 tarihinde Berlin’de yaptığı açıklamada, “Tüm üye devletlerin ulusal bütçelerini sağlamlaştırmak için önemli çabalar sarf ettiği bir dönemde, AB bütçesindeki bu kadar belirgin bir artış kabul edilemez” ifadelerini kullandı. Kornelius, Almanya’nın bu teklifi mevcut haliyle kesinlikle kabul etmeyeceğini vurguladı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, bu büyük bütçe artışının temel amacının, güvenlik ve savunmaya ek yatırımlar yapmak, temiz teknoloji, dijitalleşme ve biyoteknoloji gibi alanlarda Avrupa’nın rekabetçiliğini artırmak olduğunu belirtmişti. Ayrıca bilim, tarım ve göç yönetimi gibi alanlara da milyarlarca avroluk ek kaynak ayrılması planlanıyor. AB, bu yatırımlarla gelecekte daha güçlü ve küresel çapta daha etkin bir rol oynamayı hedefliyor. Almanya, AB’nin “yeni önceliklere” odaklanmasını ve rekabet gücünü artırma çabasını desteklese de, finansman yöntemleri konusunda ciddi itirazlar taşıyor.
AB Komisyonu, ulusal bütçeler üzerindeki yükü hafifletmek amacıyla “yeni öz kaynaklar” oluşturmayı teklif ediyor. Bu yeni gelir kaynakları arasında, geri dönüştürülmemiş elektronik atıklardan alınacak bir vergi ve yıllık cirosu 100 milyon avroyı aşan büyük şirketlerden alınacak bir vergi öne çıkıyor. Ancak bu şirket vergisi önerisi, başta Almanya olmak üzere birçok ülkenin ve iş dünyası temsilcilerinin tepkisini çekiyor. Almanya hükümeti, büyük şirketlere ek vergi getirilmesi fikrine destek vermiyor.
Alman sanayi çevreleri, yeni vergi ve harçlara karşı sert bir duruş sergiliyor. Alman Otomotiv Endüstrisi Birliği VDA Başkanı Hildegard Müller, şirketlerin ekonomik olarak son derece zorlu bir dönemden geçtiğini belirterek, “Ulusal veya Avrupa düzeyinde herhangi bir vergi artışı veya ek vergi getirilmesi kesinlikle yasaklanmalıdır” ifadelerini kullandı. Özellikle kârdan bağımsız olarak tahsil edilecek bir verginin büyümeye son derece zararlı olacağını ve AB’deki şirketlerin rekabet gücünü zayıflatacağını vurguladı. Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği DIHK Genel Müdürü Helena Melnikov da, bu tür ek yüklerin “tamamen yanlış bir sinyal” olduğunu, şirketlerin sırtına ek yük bindirmek yerine “rüzgarın arkalarına alınması gerektiğini” dile getirdi.
