Avrupa’da aşırı sağ depremi

Avrupa’da aşırı sağ depremi

Fransa'da Macron'un ulusal meclisi feshedip erken seçim kararı almasının ardından, Belçika Başbakanı Alexander De Croo da yarın istifa edeceğini duyurdu.

PANORAMA-NEWS 10 Haziran 2024 AVRUPA

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri sonrası art arda kritik açıklamalar geliyor.

Fransa’da Macron’un Meclis’i feshedip erken seçim kararı almasının ardından bu kez Belçika Başbakanı Alexander De Croo istifa edeceğini duyurdu.

Belçika’da yapılan genel seçimlerin sonucu hükümeti düşürdü. Başbakan Alexander De Croo hezimet yaşayan partisinin yenilgisini kabul ederek istifasını açıkladı.

Belçika’da yapılan genel seçimlerin ilk sonuçları ortaya çıkmaya başladı. Ülkenin federal meclisi ve bölge parlamentoları için oy kullanma işleminin tamamlanmasının ardından sayımlar başladı.

“YARIN İSTİFAMI SUNACAĞIM”
İlk sonuçlara göre ağır bir yenilgi alan Başbakan Alexander De Croo yaptığı bir açıklama ile istifa edeceğini duyurdu. Partisinin seçimleri kaybettiğini kabul ettiğini söyleyen De Croo, “Bu akşam çok duygusal bir akşam. Kaybettiğimizi kabul etmeliyim. Yarın istifamı sunacağım’’ ifadelerini kullandı.

Belçika’da genel seçim ilk sonuçlarına göre aşırı sağcı partiden beklenen zafer gelmedi. Aşırı sağcı Flaman Vlaams Belang hem federal parlamentoda hem Flaman bölgesinde ikinci sırada geldi.

Belçika’da düzenlenen genel seçimlerin ilk sonuçlarına göre de aşırı sağcı Flaman Vlaams Belang (VB) öngörülenin aksine birinci gelemezken, hem federal parlamento hem de ülke nüfusunun yüzde 60’ını temsil eden Flaman parlamentosunda seçimi milliyetçi çizgideki N-VA göğüslüyor.

İSTİFA KARARI ALDI

Belçika Başbakanı Alexander De Croo da yarın istifa edeceğini duyurdu.

Federal parlamentoda milliyetçi çizgideki Flaman parti N-VA oyların yüzde 18,9’unu aldı. Bu, 2019’daki seçim sonucuna göre yüzde 2,9’luk artışa karşılık geliyor.

Aşırı sağcı VB ise oyların yüzde 15,6’sını alarak önceki seçime göre yalnızca yüzde 3,7’lik artış yakaladı. Belçika’nın işçi partisi PTB-PVDA, yüzde 9,4’le oylarını korudu.

Sosyalist Flaman parti Vooruit, yüzde 9,1 ile oy oranını yüzde 2,4 artırdı. Flaman Hristiyan demokrat parti cd&v, oyların yüzde 9’unu alarak bir önceki seçimdeki yerini korudu.

Liberal çizgideki Frankofon MR Partisi, oylarını yüzde 1,6 oranında artırarak 9,2 ile 4. sıraya yerleşti. Başbakan Alexander de Croo’nun partisi Flaman liberal Open Vld ise yüzde 2,6 oranında gerileme kaydetti ve yüzde 5,7 oy oranı ile 9. oldu.

AŞIRI SAĞCI FLAMAN VB, YÜKSELİŞE GEÇSE DE BİRİNCİ GELEMEDİ

Ülkenin yüzde 60’ını temsil eden Flaman bölgesi parlamentosunda birinci gelmesi beklenen Vlaams Belang, N-VA’nın gerisinde kaldı.

N-VA yüzde 24,3’le ilk sırayı elde ederken, VB oylarını yüzde 4,3 artırsa da 22,8 oy oranı ile ikinci sıraya geriledi.

Ardından Vooruit, cd&v, PDVA, Open Vld ve Yeşiller sıralandı.

FRANSIZ TOPLUMUNUN TERCİHİ LIBERAK MR’DAN YANA

Fransızca konuşulan Valon bölgesi parlamentosunda MR, oylarını yüzde 8,6 artırarak ilk sırada, Frankofon sosyalist PS yüzde 3,8 düşüşle ikinci sırada yer aldı.

Merkez partilerden Les Engages yüzde 10,8’lik artışla oyların yüzde 21,8’ini aldı.

Ardından İşçi partisi PTB, iklim konularını önceleyen ECOLO ve Valon milliyetçi Defi geldi. En fazla ECOLOS olmak üzere bu üç partinin oylarının düştüğü görüldü.

BAŞKENTTE LİBERALLER ÖNDE

Brüksel Başkent Bölgesi parlamentosunda Liberal çizgideki Frankofon MR, yüzde 26,2 ile birinci geldi, oylarını yüzde 9,3 artırdı.

Sosyalist PS bir önceki seçime göre oylarını koruyarak yüzde 21,9 ile ikinci sırada yer aldı. PTB yüzde 7,3 artışla oylarını yüzde 20,8’e getirip üçüncü olurken, Les Engages 4’üncü, ECOLO 5’inci, Defi 6. sırada kaldı.

TEK SEÇENEK KOALİSYON

Belçika’da federe bölgeler arasında yaşanan anlaşmazlıklar, hemen her seçim sonrasında siyasi krizlere neden oluyor.

Ülke, 1979 seçimlerinin ardından 107 gün, 1988’de 148 gün, 2007’de 194 gün ve 2019 seçimlerinin ardından 653 gün hükümetsiz kalarak bu konuda rekor kırmıştı.

Bu kez de seçimden birinci çıksa dahi herhangi bir partinin hükümet kurabilmesi için gerekli 76 sandalyeye sahip olamayacağı, bu nedenle zorlu bir koalisyon müzakere sürecinin daha başlayacağı öngörülüyor.