Genelde Avrupa'da hayatını kaybeden Türkiye kökenli vatandaşlar memleketlerine gömülmeyi tercih ederler.
Bunun sebebi, ailelerinin büyük bir kısmının hâlâ Türkiye’de yaşıyor olması ve kültürel bağlarını güçlü hissetmeleridir. Ayrıca, Türkiye’de toprağa verilmek dini ve geleneksel açıdan daha huzur verici bulunabiliyor. Ancak, nesiller geçtikçe Avrupa’da büyüyen ve kendini oraya ait hisseden genç Türkler, gömülme konusunda Avrupa’yı tercih edebiliyor. Bu, kişinin yaşam tarzına, ailesine ve inançlarına göre değişkenlik gösterebiliyor.
Avrupa’da yaşayan Türklerin gömülme tercihleri, nesillere, kültürel bağlara ve kişisel inançlara göre farklılık gösteriyor. Birinci nesil göçmenler, genellikle memleketlerine olan özlemleri ve ailelerinin büyük bir kısmının Türkiye’de yaşıyor olması nedeniyle memleketlerine gömülmeyi tercih ediyorlar. Bunun yanı sıra, Türkiye’de İslam’a uygun cenaze işlemlerinin daha kolay yapılabilmesi ve toprağın “vatan” olarak görülmesi de bu kararı etkiliyor. Bu durumda, cenazeler çoğunlukla Türkiye’ye taşınıyor. Bunun için Avrupa ülkelerinde cenaze fonlarına katılan birçok Türk bulunuyor; bu fonlar, cenazenin nakliyesi ve defin işlemleri için gerekli masrafları karşılıyor.
İkinci ve üçüncü nesil Türkler arasında ise durum biraz farklı. Avrupa’da doğup büyüyen bu nesiller, bulundukları ülkeye daha fazla aidiyet hissedebiliyor. Bu yüzden yaşadıkları ülkenin İslami mezarlıklarında gömülmeyi tercih edebiliyorlar. Son yıllarda birçok Avrupa ülkesi, özellikle Almanya, Hollanda, Fransa gibi Türk nüfusunun yoğun olduğu yerlerde İslami defin kurallarına uygun mezarlıklar tahsis ediyor. Bu da Avrupa’da gömülmeyi kolaylaştıran bir faktör.
Ayrıca, gömülme tercihlerinde ekonomik boyut da önemli. Cenazenin Türkiye’ye taşınması yüksek maliyetli olabiliyor ve bu durum bazı aileleri cenazeyi Avrupa’da defnetme yönünde karar vermeye itiyor.
Sonuç olarak, tercih edilen yer genellikle kişinin dini, kültürel, ekonomik durumuna ve nesil farkına bağlı olarak değişiyor.