Çocukluğunda BOB Ross’u izleyerek ressam oldu

DUİSBURG- 1994 yılında Lenf kanseri nedeniyle televizyonu bırakan ve 4 Temmuz 1995’te 52 yaşında hayata veda etti. Şuan hala dünya çapında 200 kanalda varlığını devam ettiren BOB Ross bir çok insana ilham kaynağı oluyor. Fuat Gök, 90’ların TRT’sinde herkesin kendi yeteneklerini fark etmesini sağlayan Bob Ross’tan ilham alarak ressam oldu. İş ve külütür merkezlerine, barlara,

FATİH ÇİMEN 25 Şubat 2021

DUİSBURG- 1994 yılında Lenf kanseri nedeniyle televizyonu bırakan ve 4 Temmuz 1995’te 52 yaşında hayata veda etti. Şuan hala dünya çapında 200 kanalda varlığını devam ettiren BOB Ross bir çok insana ilham kaynağı oluyor.

Fuat Gök, 90’ların TRT’sinde herkesin kendi yeteneklerini fark etmesini sağlayan Bob Ross’tan ilham alarak ressam oldu. İş ve külütür merkezlerine, barlara, duvar resimlerini yaparak birbirinden güzel eserler çizdi. 14-15 yaşlarında resim yapmaya başlayan Fuat Gök, Karakalem, yağlı boya, mozaik gibi eserlerle gönüllere taht kurdu.

Tunceli Belediyesinde çalıştığı yıllarda 2 resim sergisi açan ve sonra Gaziantep’te mozaik eğitimi gören Gök, madde bağımlılarına mozaik eğitimi verdi.

30 yıldır bir çok eser ortaya çıkartan ressam Gök, ”Dünyaya resmi sevdiren adam BOB Ross’u 1995 yılında kaybettik. Ama onun televizyon ekranlarından sevdirdiği resim yapma sanatını geliştirerek devam ettim. O zamanlar henüz 14 yaşlarındaydım. TV ekranlarında onu izlemek ve örnek almak için gayret ettim. 1990 yıllarıydı. Onun ortaya koyduğu eserleri pür dikkat izliyordum. Sulu boya ile işe başladım. Sulu boya resimlerde aktığı ve iz bıraktığı için arkadaşlar bana ressamların kullandığı yağlı boyalardan denememi istediler. Yağlı boya, pastel ve sulu boyalar bir resmin yapılması için gerekli olan en temel gereçlerdir. Her türlü renkte ve kıvamda olur. Bende yağlı boya kullandım. Karakalem çalışmasıda yapmaktayım. İmkanlarım elverdiği ölçüde geniş bir resim atölyesinde çalışmlarımı yoğunlaştırırım’’ dedi.

Kıvırcuk Ali, Aşık Veysel, Hz. Ali, Hacı Bektaşı Veli eserlerini pano ve duvarlara yaptığını da belirten Gök, ”sanat evrenseldir; toplumun her yapısına dokunmak gerekir. Sulu boya, kara kalem ve guaj çalışmalarında çok ince ustalık işidir. Manzara resimleri figür resimlerine göre daha azdır. Renkler palet üzerinde değil, duvar üzerinde yan yana gelen küçük bir dünya’ olduğunu söyledi.