Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın bölgedeki rolü!

Ölü sayısının artması, uluslararası kamuoyunu tedirgir ediyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra 1991’de bağımsızlığını ilan eden Dağlık Karabağ, hiçbir devlet tarafından resmen tanınmadı. Karabağ, devletler hukuku açısından hala Azerbaycan toprakları içinde yer alıyor. Ermeni nüfusun yoğunlukta olduğu bölgede neden şimdi şiddetli çatışmalar yaşanıyor? Çatışma, uluslararası hukuka göre Ermenistan’ın zaten işgal altında tuttuğu Karabağ’da Azerbaycan mevzilerine ateş

PANORAMA - NEWS 30 Eylül 2020 Allgemein

Ölü sayısının artması, uluslararası kamuoyunu tedirgir ediyor. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra 1991’de bağımsızlığını ilan eden Dağlık Karabağ, hiçbir devlet tarafından resmen tanınmadı. Karabağ, devletler hukuku açısından hala Azerbaycan toprakları içinde yer alıyor. Ermeni nüfusun yoğunlukta olduğu bölgede neden şimdi şiddetli çatışmalar yaşanıyor?

Çatışma, uluslararası hukuka göre Ermenistan’ın zaten işgal altında tuttuğu Karabağ’da Azerbaycan mevzilerine ateş açmasıyla başladı. Ermenistan ise, ilk ateşin Azerbaycan tarafından açıldığını söylüyor. Tarafların açıklaması ne olursa olsun uluslararası kamuoyundaki algı, ateşi Ermenistan’ın açtığı yönünde.

Ermenistan durduğu yerde Azeri mevzilerine ateş açmış olamaz. Nedeni ise, gerek uluslararası hukuk, gerekse Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki askeri güç dengesi, Ermenistan’ın kendiliğinden askeri bir harekata girişmesine olanak vermiyor. Zira bölgedeki askeri güç Ermenistan’ın aleyhine. Madem Ermenistan askeri güç üstünlüğüne sahip değil, neden ilk ateşi açtı soruna yanıt olarak; ‘Ermenistan’ın Rusya tarafından provokasyona getirildiği’ görüşü ağır basıyor.

Buna göre 2 yıl önce Ermenistan’da iktidara gelen Başbakan Nikol Paşinyan, Ermenistan’ın geleneksel müttefiki Rusya’dan uzaklaşarak Amerika ve Avrupa’ya yönünü çevirmek istiyor. Bu yakınlaşma NATO’nun Kafkasya’ya genişlemesi sonucunu doğurur, bu ise Rusya’nın kırmızı çizgisidir. İşte Rusya NATO ile yakınlaşmak isteyen Ermenistan iktidarını zayıflatmak için daha kaba bir deyimle ‘burnunu sürtmek’ için kendi himayesindeki Ermenistan ordusunda bulunan askerleri harekete geçirdi. Karabağ’daki anlaşmazlığı askeri sahaya taşıdı. Askeri açıdan daha hazırlıklı olan Azeri ordusu bunu fırsat bildi ve Ermeni işgali altındaki köylerden yedisini geri aldığını açıkladı.

Çatışmanın tırmanmasından Rusya ve Amerika karlı çıktı. Rusya’nın kazancı Ermenistan yönetiminin kendisine daha bağımlı hale gelmesini sağlayacak. ABD ve Türkiye ise bu savaşla birlikte, Azerbaycan’ın kendi yanlarında olacağına inanıyor. Aslında bütün bu satrancın ardında Hazar Havzası’ndaki enerji kaynaklarının paylaşımı planları bulunuyor.

Ankara iktidar ve muhalefeti ile Azerbaycan’ın yanında olduğunu açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; ”Türkiye tüm kalbiyle dost ve kardeş Azerbaycan’ın yanında olmayı sürdürecektir” dedi.

Ana muhalefet partisi CHP sözcüsü Faik Öztrak’ta ”Ermenistan’ı sivilleri hedef alarak ateşkesi bozmakla’ suçladı ve ‘CHP olarak kalbimiz, dualarımız ve desteğimiz Azeri kardeşlerimiz ve Azerbaycan Cumhuriyeti ile birliktedir. Ermenistan işgal ettiği bölgelerden askerlerini geri çekmelidir” diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, katıldığı bir televizyon programında Türkiye’nin Azerbaycan’a Rusya’nın ve Ermenistan’a askeri yardım yaptığını ve savaş bölgesine sivil savaşçılar gönderdiklerini bunun bölgede çatışma riskini artırdığını bölgenin yararına olmadığını söyledi.

Türkiye için Dağlık Karabağ ne ifade ediyor?

Türkiye için Kıbrıs nasıl bir öneme sahipse, Ermenistan ve Azerbaycan söz konusu olduğunda Dağlık Karabağ da böyle bir öneme sahip, yani Türkiye’de iktidar ve muhalefet Kıbrıs’ta nasıl bir oluyorsa, Azerbaycan ve Karabağ söz konusu olduğunda aynı söylemlere vurgu yapıyorlar.

Bunda Ermenistan’ın Rusya’nın nüfus alanında olması özellikle Amerika ve Fransa’daki Ermeni lobisinin son derece güçlü olmasının da payı var. Tabii Azeri-Ermeni çatışmasında Türkiye’nin Azerbaycan ile sergilediği dayanışma Suriye ve Libya’da Rusya ile olan ittifakı nasıl etkiler ve bu sorunun sahadaki yanıtı kısa zamanda gün yüzüne çıkar.

Yorum: M. Ali Yıldız